12 Ocak 2010 Salı

Mehmet Akif ERSOY' dan..


- Gül yüzlülerin kirini gülsuyu kokan gözyaşları alır ve damla ,damla gül
dökülen ellerde gül kokusu kalır.

- Tohumu eken bilir,
Göz yaşın döken bilir,
Gül kadrin diken değil,
Çileyi çeken bilir.


- Ve ey gözyaşım,
Bulutuna sadık yağmurlar gibi gel,
Ve kadim bir dostu uğurlar gibi git.
Geceyi içine döken tomurcukların yeşiliyle gel;
Goncayı açılsın diye bekleyen bülbülün diliyle git
Bülbüller konan dallarda yaprak gibi gel,
Ve derinlerde bendini yıkan bir ırmak gibi git.
Pişmanlık dolu yüreklerden sancılarla git .

- Ve ağlamaktan korkma gözüm!..
Ağla ki kirlenmiş olan vicdanın gözyaşınla yıkansın
Ağlamak hassas ruhların ferahlama gayreti ve vicdan da yanan ateşi göz yaşlarıyla söndürme hamlesidir.

MADEM Kİ GÖZYAŞI BİR KUTLU DEMDİR... AĞLAMAYI BİLEN GÖZLER İÇİN O BİR ERDEMDİR..

- Bir ateş düşünün, dumanı âh ile çıkar da külleri göz yaşına karışır ya,
Hayat bir mum alegorisidir. Hani, mumun başındaki yanış gözde yaş olur da gözyaşı alevle barışır ya,
Alev can ipliğini yakınca, acıdır ki, bedenini eritir de mumun, su ile alev birbiriyle yarışır ya,
Gözyaşıdır ki yıkayarak yakar, yakarak yıkar. Arıtır ve eritir; temizler ve
gizler Fazilettir, diyettir.
Bu yüzden denilir ki gözyaşı yiğitler kârıdır ve
civanmertler vakarıdır.

- Şaire unuttuğu mısrayı bir gözyaşı hatırlatır,
Şehrazad üveyikler uçuran acıları bir gözyaşı anlatır.
Sancılı damarlarda ölümcül çılgınlıkları gözyaşıdır okuyan satır satır.
Toplasan gözyaşlarını âşıkın, dalgalı bir deniz olur;
Süzülürken bağrından, yakar geçer iz olur.
Yalnız doğar gibi her insan, yalnız akar her damla ve yağmur yağmur gözyaşıyla ıslanır nisan.
Enson, yağmur kuşları konar kuşpalazı çocukların salıncaklarına,
gözyaşı şefkat olur.

- BENİM DAVAM BEŞERİ DEĞİLKİ ÜMÜDİM KIRILGAN OLSUN…

- Bütün boşluklarını sen doldurdun ömrümün Söylenmedik sözler yerine sen
vardın yanımda. Sevdaya dair yeminlerden sonra sen vardın. Köhne zamanın
direnci adına, acı çağların yaşlısı ve genci adına yine sen vardın. Dikenler
gülden habersiz iken, gözler dilden de fersiz iken; zamanından geriye düşmüş
acılar için, mânâda biçimleri yitiren sancılar için; aynalarda eriyen
sırlardan taşarak, ucu kıyamete çıkan asırları aşarak; gerçekten daha gerçek
kelamlarda ve Güzeller Güzelinden vuslat müjdeli selamlarda sen vardınHep
sen vardın...

- Bir gözyaşı, bir cevherdir ateşten kaynayan ve alev gibi yanan. Özü sudur
ama avuçta bir yalım, gönülde bir yangin olur.

- Kim demiş Avrupa insanı medeni.
Ne edep var ne haya çırılçıplak bedeni.
Medeni olmak açmaksa bedeni
Desenize hayvanlar sizden daha medeni..


M.Akif ERSOY

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder